EmekGüncel

Bimeks işçilerinden patronun villasının önünde eylem: Villanı sat hakkımızı öde!

Bimeks İşçileri Bimeks patronlarından Vedat Akgiray'ın Beykoz'daki villasının önünde bir eylem ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan eylemde 3 işçi, bin 500 işçi ile Bimeks arasında geçen haksızlıkları anlattı.

İşçiler eylemde mahkemeyi kazandıkları halde tazminatlarını alamadıklarını ve Bimeks patronlarının polis koruması altında olduğunu söyledi.

Bimeks patronlarından Vedat Akgiray’ın Beykoz’daki villasının yakınında gerçekleştirilen eyleme, “Akgiray villanı sat tazminatı öde hakkımızı ver” pankartıyla çıkıldı. Ayrıca Vedat Akgiray’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak İş Etiği derslerine girdiği biliniyor.

Yapılan eyleme, HDP Milletvekili Musa Piroğlu ve kurumlardan da Yeni Demokrat Kadın, Partizan ve Alınteri de katılarak destek verdi.

Eylemde ilk olarak Bimeks işçisi Dilek Aslan bir konuşma yaptı. Aslan yaptığı konuşmada oğlu amaliyat olmak zorunda olan bir işçinin dahi parasının verilmediğinden bahsederek şunları söyledi:

Gerine gerine mağazalarda dolaşıyorlardı. Daha sonrasında 15 Temmuz olaylarında bir anda bu paralar yok oldu. Duyduklarımıza göre İsviçre bankalarına yatırım yaptılar, paravan şirketler kurdular ve (paraları) bu paravan şirketlere aktardılar. Finans bölümündeki arkadaşlarımız paraların notebook çantalarında kaçırıldığına şahit oldular. Biz gene de inanmadık, iyi günlerde yanındaydık kötü günlerinde de yanlarında olalım dedik ama bunlar bizim kötü günlerimizde yanımızda değiller. Bir hatır bile sormuyorlar. O zamanlar kredi çektik, kredilerimizi ödeyemedik, evlerimize icralar gönderiliyor. Hâlâ da onların acılarını çeken arkadaşlarımız var.

Çalıştığımız sürelerde arkadaşımızın biri gidiyor -çocuğunun son günleri- hemen amaliyat olmasının gerektiğini söylüyor, paraya ihtiyacının olduğu söylüyor. Onun parası bile verilmedi. Bu kadar mı vicdansızsınız, bu kadar mı merhametsizsiniz. Allah diyorsunuz, kitap diyorsunuz.

“İnsanları dolandırıp burada caka satmayacaksın!”

Mağdursan normal bir daire de oturacaksın kardeşim, küçük esnaf gibi küçük bir dükkanda kendini döndüreceksin. Alttan alttan satışlar yapıp, alttan alttan kazançlar sağlayıp bizler gibi insanları dolandırıp burada caka satmayacaksın! Ben utanırım ya bu villada oturmaya utanırım! “Bin 500 kişinin hakkını gasp ettim, nasıl uyurum acaba” diyerek utanırım. Nasıl yastığa baş koyuyor, bir insana 10 lira 20 lira borcum olsa ben yatamıyorum. Bizim alınterimizin hakkını vereceksin!

Alçak bin 500 kişinin hakkını gasp edene denir

Bimek işçisi Aslan, patronlar tarafından işçilere ‘alçak’ kelimesinin kullanıldığını ifade ederek konuşmasına şu şekilde devam etti:

Arkadaşım sorduğunda bize alçak diyorlarmış. Kim yazdıysa eline koluna sağlık ama alçaklık bin 500 kişinin hakkını gasp edene denir. Devletten bizim maaşlarımızı ödemediği sırada kredi çekiyorlar. Devletimiz de sağ olsun, bizim azıcık borcumuz olsa ne bankalardan kredi çekebiliyoruz ne bir şey, el uzatmıyor. Bunlara vergiyi ödeyemeyen, battım diyen kişiye 52 milyon (TL)  veriyor, 52 milyonu işçilere ver diye. Bu 52 milyon da yok arkadaşlar. Bu 52 milyon nereye gitti, sormuyor musun? “ne yaptın, işçilerine vermemişsin” demiyor musun? 52 Milyona IPhone 7  satıyorduk. Onu da bize sattırdılar. Ondan da kar aldılar. Onu da ceplerine soktular.

“Hırsız var diyoruz ya. Hırsız var diyoruz kimse sesini çıkartmıyor”

Dilek Aslan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

Hırsız var diyoruz ya. Hırsız var diyoruz kimse sesini çıkartmıyor. Elini kolunu sallaya sallaya Boğaziçi Üniversitesi’nde hocalık yapıyor çocuklarımıza, gençlerimize. Diğeri Özyeğin Üniversitesi’nde hocalık yapıyor. Birisi de Uzay Ajansı’na almışlar. Uzay ajansı daha web sitesini kuramamış ya. Web sitesi kurulmaz mı Uzay Ajansı gibi bir yerde.

Haberlerde biz bunları duyuyoruz, görüyoruz. Nasıl bir uzay ajansına böyle bir adam alabiliyorsun. Nasıl üniversitelerde maaşlı çalıştırabiliyorsun, hırsız bir adamı. Ben hırsız olsam, işe alınırken hemen bakıyorlar, evrak istiyorlar, evraklarda hırsız diye görünmüyor muyuz acaba.

Dilek Aslan’ın konuşmasının ardından ise Bimeks işçisi Atakan Başaran bir konuşma gerçekleştirdi. Başaran, konuşması sırasında Bimeks’ten 100 bin lira alacaklı olduğunu belirtti diğer bin 500 işçinin olduğu gibi. Atakan Başaran şunları kaydetti:

‘Biz hakkımızı istemeseydik, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olacaktı’

(Bu kişi) borsanın ilk kovulan başkanıdır. Bu kişi borsaya başkan olunca şirketi kardeşine devretmiş, şirketi borsaya sokmuş, borsaya girdiği için insanlar borsaya para yatırmış, 4.5 Lira’dan gireden hisse 0.20 kuruşta patlamış. Bir öğretmen intihar etti, binlerce insan da mağdur oldu borsada. Murat Akgiray’ın kardeşi Vedat Akgiray Boğaziçi Üniversitesi’nde Finans Profösörü. Biz bu olayları yapmasaydık, direnmeseydik Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olacaktı. Şimdiki amacı da Ak Parti’den milletvekili olmak.

“Cumhurbaşkanı’na şunu söylüyoruz: Arkadaşınız bizi dolandırdı”

Götürdüğü para tam bin tane trilyon. Bakın burada kimsenin cebinde 5 lira parası yok, bu adam Türkiye’nin en büyük elektronik şirketinin sahibi, Recep Tayyip Erdoğan’ın da direk arkadaşı. Biz de Cumhurbaşkanı’na şunu söylüyoruz, arkadaşınız bizi dolandırdı.

‘Bin 500 kişinin tazminatını ödeyemeyen bu villada, kardeşi de 20 milyon dolarlık villada yaşıyor’

Arkadaşlar bin 500 insanın tazminatını ödemeyen arkadaş bu villada yaşıyor. Kardeşi de Çekmeköy’de 20 milyon dolarlık villada yaşıyor, aynı zamanda oğlu da Türkiye Uzay Ajansı yönetim kurulu üyesi. Bizim dolandırılan şirketimiz Bimeks’in Ceo’su Türk Telekom’da üst düzey yönetici. Siz ne söylerseniz söyleyin bu ülkede bir havuz var. Uçan para tam bin trilyon benim de 100 bin lira alacağım var, benim gibi de tam bin 500 insan var.

“Bu adam bildiğiniz dolandırıcı, şirket batırma uzmanı”

Buradaki polisler de vergi veriyor, herkesin verdiği vergiden KDV fonundan Vedat Akgiray’a tam 50 milyon para verdi devlet ve parayı geri de alamadı. Bu adam bildiğiniz dolandırıcı. Nasıl dolandırıcı profesyonel olarak şirket batırma uzmanı. Şirketi öyle bir batırmış ki bin 500 tane insan 10 sene 20 sene çalışmış, cumartesi –  pazar dememiş 1 lira para alamadık arkadaşlar. Neden? 40 senelik şirketin üstünde bir tane çakıl taşı bırakmamışlar. Sadece İstanbul değil, Diyarbakır’dan Urfa’ya kadar 13 ilde suç duyurusu var. Bir tane savcı çağırıp bu adama “sen bin 500 vatan evladının maaşını vermemişsin hayırdır!” demedi.

Atakan Başaran’ın ardından ise yine Bimeks çalışanı olan Leyla Akıncı bir konuşma gerçekleştirdi. Akınca yapmış olduğu konuşmada alçak olanların işçiler değil, bin 500 kişinin hakkını vermeyenlerin alçak olduğunu ifade etti. Leyla Akıncı’nın konuşması şu şekilde:

Bimeks işçisi Leyla Akıncı konuşma yapıyor.

“Allah’ın izniyle”

2016’nın Kasım ayında patronumuz maaşlarımızı vermemeye başladı. 5 ay boyunca bizi eşşek yerine koydu, ayın 1’i dedi 5’i dedi, 10’u dedi. Maillerinin hepsinde başında ya da sonunda – Allah’ın izniyle kelimesini kullandı. Bakın bu adamlar dini şeyleri kullanıyorlar (ben mikrofonda bu kadarını söyleyebiliyorum bu adamların arkası çok sağlam). Sonra maaşlarımızı vermedikten 5 ay sonra bizi beş parasız kapının önüne koydular. Biz de normal bir vatandaş gibi gittik hukuki yoldan dava açtık, devlet bize 3 tane A4 kağıdı verdi. Dedi ki “sen haklısın, senin bu Akgiraylardan şu kadar alacağın var”.

“Türkiye’de adalet işlemiyor”

Biz dava açtık, bu davayı kazandık, icra takiplerini de başlattık. O konuda da sıkıntı yok ama Türkiye’de adalet işlemiyor. Bundan yakın bir tarihte Vedat Akgiray’la bir telefon görüşmesi yaptık (kendisi beni çok iyi tanıyor. Şu anda da izlediğini biliyorum). Bizimle ilgili dedi ki işçi alçaktır!” Bizim ile ilgili aynen bu kelimeyi kullandı. Bize alçak dedi. Ben de Vedat Akgiray’a şunu sordum. Dedim ki alçak kimdir biliyor musunuz? Bin 500 kişinin hakkını vermeyen kişi alçaktır, yani sensin alçak dedim. “Ben” dedi “sizi dağıtacağım”, “sizi ortadan yok edeceğim” dedi, “etrafta hiç kimse kalmayacak” dedi. “tozu dumana katacağım” dedi, “orada hiçbir tane bile işçi bırakmayacağım” dedi. Aynen bu kelimeleri kullandı.

“Yağmur yağsa, ‘bu Bimeks işçileri yağmur duasına çıkmıştır’ diyecek”

Vedat Akgiray’ın kızı dayak yemiş. Kızının başına gelen bu olaydan dolayı bizleri suçluyor açık açık. “Göreceksiniz” diyor bize. Bir kere şöyle bir şey var, biz kızı olduğunu bile bilmiyorduk, ayrıca farzı mahal ki biz birine zarar vereceğiz, o kişi senin kızın olmazdı ki zaten o kişi senin kızın olmazdı. Yağmur yağsa bu Bimeks işçileri yağmur duasına çıkmıştır diyecek duruma geldi heralde, korkuyor. Korkacak bir şey yok sen irtibarını düşün çünkü sen yarın milletvekilliği düşünüyorsun, bakanlık düşünüyorsun. Senin kimlere yakın olduğunu biliyoruz. Bu şekilde olmaz.

‘Akgiray, işçiyi yakasına yapışan bir böcek olarak görüyor’

Sen bir gün bizim paramızı vereceksin Akgiray! Ne için vereceksin biliyor musun? Artık yakamızdan düşsün (diye). Çünkü işçiyi yakasına yapışan bir böcek olarak görüyor Akgiray! Kendisi yarın öbür gün bir bakan olmak isteyecek, ondan dolayı Bimeks işçilerinin ya parasını verecek ya bir şeyler yapacak. Biz Bimeks işçileri olarak hepimiz diyoruz ki bizim başımıza bir şey gelirse bunun sebebi buradaki Akgiray’dır. Çünkü bizi tehdit etti. “Taş üstünde taş bırakmayacak, ortalığı darmadağın edeceğim” dedi. Açık açık bunları söyledi. Biz hakkımızı istiyoruz.

İşçilerin konuşmalarının ardından Vedat Akgiray’ın villası yakınında yapılan eylem sonlandırıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu